18 Ekim 2007 Perşembe

MORİSKOLAR-1

Çağımıza mahsus arkadaşlıklardan biri de internet aracılığı ile yapılan karşılıklı yazışmalar olsa gerek.Bundan üç – dört sene kadar önce benim de haftada bir yazdığım ve cevap aldığım özellikle yurt dışındaki gurbetçi arkadaşlarım vardı.Onlar genellikle vatan hasreti duyan ve oralardaki yabancı kültürden pek hoşlanmayan,birkaç satırla da olsa anavatandan bir nefes duymak isteyen kardeşlerimizdi.Bu gurbetçilerimizden biriyle yazışmalarımız birkaç sene sürdü. Sonraları , benim o sıralar birinci sınıfı okutmamın vermiş olduğu yoğunluk , onunda farklı işlerde çalışmak zorunda kalarak zaman ayıramaması yazışmalarımızı dondurmak zorunda bıraktı.
Bu kardeşim çocukluğundan beri Almanya’da yaşayan, sanırım Karslı bir gurbetçimizdi.Kendisi o zamanki işinin müsait olması avantajıyla ,seyahat etmeyi çok seven, kaldığı ülkenin dilini iyi konuşan aynı zamanda Avrupa dilleri ile yazılmış kitapları okumaya meraklı,gazeteciliği de ek bir iş olarak yapan biriydi. Yazıştığımız yıllarda kendisi özellikle ‘Avrupa Tarihi üzerine kitaplar’ okuyordu. Olayların geçtiği yerleri gezip fotoğraflıyor okuduğu kitaplardan edindiği bilgilerle ve resimlerle çok güzel gezi ve incelme yazıları şekline dönüştürüyordu. Bunlardan biri de İspanya gezisi ve İspanya tarihi üzerine çalışmasıydı. Özellikle Endülüs’ün son dönemleriyle ilgili Avrupa kaynaklı bilgiler ve çektiği fotoğraflar çalışmalarını çok ilgi çekici yapmıştı. Bu yazılardan bazı bölümleri ; özellikle kilise mahkemelerinin Müslümanlara uyguladıkları’ işkence yöntemlerini’ okuduktan sonra silmiştim.Tarihi gerçekler de olsa , insanlığın utancı olan Ortaçağ Avrupası’nın iğrenç uygulamalarını notlarımda ve hafızamda bulundurmaktan haya etmiştim. Geriye kalanları özetleyerek sizlerle paylaşmak isterim.
” Bugünkü İspanya,Portekiz ve Fransa’nın bir bölümünü kapsayan Endülüste 10.yüzyılda başlayıp 1492 ‘de Gırnata’nın teslim oluşuna kadar neredeyse 400 yıl kadar süren medeni (!) Avrupa’nın Müslüman halkı kıyımı devam etmişti.1500 ‘lü yıllara gelindiğinde Gırnata Anlaşması İspanya Kralı tarafından bozuldu. Müslümanların , ülkeyi ya da dinlerini terk etmeleri istendi. Ülkelerini terk etmek istemeyenler İslam’ı terk etmiş gibi göründüler.Onlara ‘ Moriskolar ‘ adı verildi.Kilise onlara da tahammül edemedi.Kiliseye gelmelerini yeterli bulmayarak ; gizlice namaz kılanları , Ramazan ayına denk gelen günlerde gizlice oruç tutanları ,domuz eti yemeyenleri araştırıp , tespit ettiklerini çok sert biçimde cezalandırdılar. Onlardan uluorta domuz eti yemelerini ,şarap içmelerini istediler. Direnenleri topluca katlettiler.1508 ‘de yayınlanan bir emirle Moriskolar’ın kadınlarına kılık-kıyafet yasağı getirildi.Başlarını da açmaları istendi. Direnişler 1526 yılına kadar sürdü. Ardından 2. Filip kesin yasağı getirdi ve direniş bastırıldı.1568’de Gırnata Moriskoları büyük bir hak arama mücadelesi daha başlattılar.Yaklaşık iki yıl süren bu direnişte çok kanlı bir şekilde bastırıldı.Ölümden kurtulanlar zorla sürgün edildiler.Geriye kalanlar da 1609 yılında Engizisyon mahkemelerince öldürüldüler. “
Bu bilgileri not aldıktan bir süre sonra neredeyse aynı bilgileri ; Prof. Dr. Mehmet Özdemir’in İspanyol kaynaklarına dayanarak hazırladığı “Endülüs Tarihinden Kadın Kıyafetine Dair Bazı Tespitler” adlı ilmi bir makalesinde de okudum . Nasip olursa konumuza, günümüz İspanyasındaki Moriskolar’dan biriyle ilgili gazete haberiyle devam edeceğiz.

Hiç yorum yok: