25 Haziran 2014 Çarşamba

DARBELER DÖNEMİ BİTMİŞTİR

12 Eylül 1980 askeri darbesini yapan dönemin Genelkurmay Başkanı, darbenin ardından da 7. Cumhurbaşkanı olan Kenan Evren ile aynı dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın yargılandığı davada karar 18 Haziran 2014’te nihayet çıktı. Sanıkların haklarında ‘devlet kuvvetleri aleyhine cürüm işlemek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet verildi ve ardından karar müebbete çevrildi.
Aradan 34 yıl geçti. Gençler ve yakın tarih okumaları yapmayanlar o günleri bilmek, öğrenmek ve araştırmak zorundalar. Zira tarih, ders almayanlar için tekerrür eder.
Eski Türkiye özlemcileri zulüm günlerini unuttuğumuzu sanıyorlar. “Yaşlı-başlı insanlara bu yapılır mı?” serzenişleriyle duygu edebiyatı yapıyorlar. 12 Eylül darbesi günlerini unutacağımızı sanıyorlar. Bizler, o günleri yaşayanlar; Unutmadık! Unutmayacağız!
Anadolu insanı her on yılda bir dipçik gösterisini;27 Mayıs,12 Mart ve 12 Eylül’ü unutmayacağı gibi 28 Şubat statüko darbesini ve 18-25 Aralık 2013 paralel örgüt darbe teşebbüslerini de unutmayacaktır. AK Parti iktidarı halkımızın kendine güvenini ve kendi iktidarına sahip çıkmasını öğretmiştir. Bundan sonra da küresel statükonun yerli taşeronları Yeni Türkiye’mizde darbenin hayalini bile kuramayacaklardır. Şimdi 12 Eylül 1980 darbesini yeniden hatırlayalım:
"Ülkeyi darbe ortamına hazırlamak için statükonun hazırladığı projeler sonucunda siyasal amaçla öldürülenlerin yıllara göre sayısı şöyleydi:
1974: 5 kişi,
1975: 27 kişi,
1976: 87 kişi,
1977: 265 kişi,
1978: 760 kişi,
1979: 993 kişi,
1980: 1.766 kişidir.
1974-1980 arasında (12 Eylüle kadar)
2.109'u sol,
1.286'sı sağ görüşlü,
268 diğer siyasi görüşlerden,
281 güvenlik görevlisi,
94 çocuk, 135 belirsiz,
toplam 5.388 kişi öldürülmüştü. "
12 Eylül darbesinden sonraki günlerde halkımıza reva görülenleri tekrar hatırlayalım:
* 650 bin kişi gözaltına alındı ve üç ay süren gözaltı süresinde ağır işkence gördü,
* 1 milyon 683 bin kişi fişlendi,
* Açılan 210 bin davada 230 bin kişi sıkıyönetim mahkemelerinde yargılandı,
* 7 bin kişi için idam cezası istendi,
* 517 kişiye idam cezası verildi,
* 124 kişinin idam cezası Askeri Yargıtay tarafından onaylandı,
* Haklarında idam cezası verilen 50 kişi asıldı.Bunların 19'u sol,8'i sağ,23'ü adi suçlu idi,
* İdamları istenen 259 kişinin dosyası meclise gönderildi,
* 71.500 kişi Türk Ceza kanunun 141-142 ve 163. maddelerinden yargılandılar,
* 98.404 kişi örgüt üyesi olmak suçlamasıyla yargılandı,
* 388 bin kişiye pasaport verilmedi,
* 30 bin kişi "sakıncalı" diye işten çıkarıldı,
* 18.525 kamu görevlisi hakkında soruşturma açıldı,
* 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı,
* 30 bin kişi mülteci olarak yurtdışına gitti,
* 366 kişi "kuşkulu bir şekilde" öldü,
* 644 cezaevindeki toplam hükümlü ve tutuklu sayısı:52 bin kişi idi,
* Cezaevlerinde 299 kişi yaşamını yitirdi,
* 171 kişinin "işkenceden öldüğü" belirlendi,
* 144 kişi " kuşkulu bir şekilde" öldü,
* 14 kişi açlık grevinde öldü,
* 16 kişi "kaçarken" vuruldu,
* 95 kişi " çatışmada" öldü,
* 73 kişiye "doğal ölüm raporu" verildi,
* 43 kişinin " intihar ettiği" bildirildi,
* 937 film " sakıncalı" diye yasaklandı,
* 23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu,
* 3 bin 854 öğretmen,120 öğretim üyesi, ve 47 hakimin işine son verildi,
* 400 gazeteci için toplam olarak 4 bin yıl hapis cezası istedi,
* Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi,
* 300 gazeteci saldırıya uğradı,
* 3 gazeteci öldürüldü,
* Gazeteler 300 gün yayın yapamadı,
* 13 büyük gazete için 303 dava açıldı,
* 39 ton gazete ve dergi imha edildi,
* Yüz binlerce yayına el konuldu ve imha edildi.
Her gün onlarca genç vatan evladının sağcı-solcu kamplaşmasıyla öldürüldüğü, bazı şehirlerimizdeki insanlarımızın ise Alevi-Sünni düşmanlığı körüklenerek statükonun projeleri doğrultusunda çatıştırıldığı, vuruşturulduğu, en alçak işkencelerin zirve yaptığı günleri unutmadık!
Tabi bu puslu ortamda gaza-çay şekerine-yemeklik yağa-mutfak tüpüne-bir paket sigaraya karaborsa uygulayarak, halkı soyarak köşe dönenleri ve Anadolu insanımıza varlık içinde yokluk yaşatanları da unutmadık!
Evet; o günleri unutmadık!
Unutmayacağız!
Halkımızın dediği gibi; “Eden bulur!-Hain iflah olmaz!”