2 Haziran 2013 Pazar

HEDEF ÇÖZÜM SÜRECİDİR

Bazı illerde birkaç gündür ısmarlama gösteriler yapıldı. Bu gösterilerin asıl sebebi kesinlikle Taksim gezi parkındaki ağaçlar, içki satışlarının akşam belirli saatlerden sonra yapılmaması, yeni köprüye Yavuz Selim adının verilmesi değildir. Asıl hedef çözüm süreci, değişim yani Yeni Türkiye’dir. , Anadolu’da barışın yeniden tesis edilmesinin ciddi adımlarının atılmasından, ekonomik olarak güçlenilmesinden, milli sanayimizin hızla yapılanmasından, bölgede sözü dinlenen lider ülke pozisyonuna gelinmesinden,yakın gelecekte dünyada söz sahibi olan ülkeler sıralamasına girecek stratejik adımların atılmasından yani kısacası son on yıldır bağımsız bir ülke olarak hızla gelişmemizden rahatsız olan batının; kendi güdümünde olmayan yeni bir Türkiye’den intikam alma çabalarıdır. Yeni Türkiye’den rahatsız olan İsrail, ABD, İran ve kukla Suriye Baası; Suriye’deki halkın direnişini sürekli uzatmaya çalışırken ve komşumuzdaki olayların ülkemize de sıçramasına gayret ederken aşağılık senaryolarında kendilerine gönüllü figüranlar bulabilmektedir. Bunlar laikçi kemalistler, sol örgütçükler, CHP ve İşçi Partisi’dir. Zaman zaman kendilerine işlerini kolaylaştıracak, halkın duygularını kışkırtarak yasal olmayan eylemlere katkı vermelerini sağlayacak orantısız güç kullanıcılarda bulabilmektedirler. ABD ve AB dün yaptıkları sözde demokrasi yanlısı açıklamalarında olayları Tahrir gösterileriyle eşdeğer yorumlamışlar, gerçek yüzlerini göstermişlerdir. Oysa Türkiye halkı Tahrir’ini veya baharını on yıl önce sandıkta yapmıştır. Sonraki referandum ve seçimlerde bunu en demokratik biçimde; yine seçim sandığında pekiştirmiştir. AK Parti’nin seçimle gitmeyeceğini görenlerin cuntacı/darbeci damarları yeniden depreşmiş sokaklarda terörle iktidar olabileceklerini hayal etmeye başlamışlardır. Önlerine ise batı ülkelerinin istihbarat örgütlerinin hesabına çalışan; nesli tükenmiş ideolojileri maske olarak takan, kızıl bayraklar taşıyan terör örgütçüklerini almışlardır. Sokaklarda terör olaylarıyla iktidar olunacağını kimse sanmasın. Anadolu insanı 85 yıl sonra elde ettiği özgürlüğü, insan yerine konulmayı, barış ortamını tekrar sömürgeci beslemesi ergenekoncu statüko artıklarına bırakmayacak, devletine sahip çıkacaktır. Halkımız her zaman iktidarını sandıkta belirleyecek kesinlikle çapulculara prim vermeyecektir. Hele hele sömürgecilerin figüranı hiç olmayacaktır. Çözüm/değişim süreci kesintisiz devam etmelidir. Bunun için yapılan hükümet karşıtı eylemlerin ne anlama geldiğini her ortamda anlatmalıyız. Birlik ve beraberliğimizin bozulmasına asla izin vermemeliyiz.