23 Ağustos 2009 Pazar

KARDEŞLİK PROJESİ

Hepimizin yakından izlediği bu demokratik değişim süreci bütün Anadolu insanımız tarafından sevinçle izlenmektedir. Ülkesini seven herkesin çözümü kolaylaştırması gerekmektedir. Özellikle Kürtler adına siyaset yaptığını söyleyenler/düşünenler davranış ve söylemlerine daha da dikkat etmeli, süreci engellemeye yönelik provokasyonlara yol açacak eylemlerden uzak durmalıdırlar. Ortak akılla çözüm için gayret etmek yerine sivri çıkışlar yapmanın kimlerin kavgadan ve kandan nemalandığını zaten açıkça göstermektedir.
Türkiye’nin yeniden yapılanmasında demokratik anayasaların vazgeçilmezlerinden olan, insan haklarına dayalı, temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan, sosyal hukuk devleti ve hukukun üstünlüğünü gerçekleştirmek temel amaç olmalıdır.
Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, içinde bulunduğumuz demokratik açılım sürecinde tamamen kararlıdır. Türkiye genelinde halkımız, akademisyenler, yazarlar, sivil toplum örgütlerinde de olumlu yaklaşımlar bulunmaktadır. Geniş bir mutabakat zeminini oluşturup bu proje kararlı bir şekilde sürdürülmek istenmektedir. Bütün istenilen ülkemizin birliği, beraberliği ve bütünlüğüdür. Buna 'Milli Birlik Projesi'' de diyebiliriz. Bu projede 71.5 milyonun kardeşçe kucaklaşması asıl hedeftir.
CHP ve MHP’ye kapılar kapatılmamıştır. Bu demokratik açılım sürecine destek verseler de; destek vermemeyi sürdürmeleri durumunda da yola devam edilmelidir. Eğer bu sürece hep birlikte destek verilirse inanıyorum ki çok daha güzel bir neticeyi yakalamak mümkün olacaktır Bu sürecin yakın bir zamanda sonuçlanmasını; yeni yasama döneminde açıklanmasını beklemeliyiz.
Bu güne kadar yok sayılan Kürtlerin, Türkiye’mizin hep birlikte var olma yolunda kültürel hak ve hürriyetlerinin tanınacağına ve bu konunun istismarını yapanlardan da kurtulacağına inanıyoruz. Onlar gölge etmesinler başka ihsan istemiyoruz. Ülkemiz insanının; başına çöreklenen, ‘aynı merkezden’ yönlendirilen, sağ-sol, alevi-sünni, laik-anti laik, Kürt-Türk bölücülüğü yaparak on binlerce insanımızın ölmesine, yüz binlerce insanımızın yaralanmasına/sakat kalmasına ve cezaevine girmesine sebep olan dolayısıyla terörden nemalanan bu çetelerden/örgütlerden kurtulacağına da inanıyoruz.
Aziz milletimiz, yıllardır akan kardeş kanından kimlerin ekonomik, sosyal ve siyasal olarak beslendiğini yakından bilmektedir. Son Ergenekon davası iddianamelerinde görüldüğü gibi aynı güç merkezi, kardeşi kardeşe düşman etme projeleri uygulamışlardır. Anadolu insanımızın bir ömür beklediği bu süreç, Kürt ve Türk ulusalcılarının karşı çıkmalarına ve türlü engellemelerine rağmen devam edecektir. Sonunda, elimizden alınmak istenen kardeşliğimizin daha da pekiştiği görülecektir. Anadolu insanımızın istediği aslında eşitlik değil kardeşliktir.
Halkımız artık birinci sınıf vatandaş olacağı bu olumlu gidişe olan desteklerini büyük bir sevinçle ve bütün ferasetiyle yansıtmaktadır. Bu değişim sürecinin sonuna kadar arkasında olacağını da bu şekilde göstermektedir.
İçeride devlet-millet yakınlaşması, dışarıda ise yepyeni bir vizyon sahibi olan lider ülke olma adımlarımız birilerini telaşlandırsa da bu yeni süreç devam edecektir.