18 Ekim 2007 Perşembe

ŞEHRİMİZDE MİSYONERLİK

ŞUBAT-2006-
Trabzon’da geçtiğimiz gün öldürülen Santa Maria Aziz Meryem Katolik Kilisesi Papazı Andrea Santoro Şanlıurfa’da 5 yıl önce Eski Urfa evi kiraladığını ve bu kiraladığı evi kilise olarak kullandığı iddia edildi. Daha önce Mardin’deki Kilise de Papaz olarak görev yaparken Şanlıurfa’da Misyonerlik faaliyeti yapmak ve Kilise olarak kullanmak üzere bir ev kiraladığı ortaya çıktı. Yaşları 14 ile 18 yaşlarındaki gençleri bu eve toplayan Papaz Santoro gençlerle ayin yaptıklarını Yılda 7-8 defa gelip her gelişinde 10-15 gün kaldığı söyleyen Şanlıurfa’daki iaşelerinden sorumlu Faik Toprak “5 yıl önce halı dikmek için bana iş verdi böylece tanıştık.” dedi.
Daha sonra Şanlıurfa’da Kilise olarak kullanılan evin iaşesini karşılamak için ayda 250 YTL aldığını söyleyen Toprak “Bu evin tüm ihtiyacını ben gideriyordum. Andrea bana her ay para gönderiyordu. Son 4-5 ay önce eşyaları gelip toparlayıp gittiler. Bana 6 aylık borçları vardı. Onu bile göndermediler. 1500 YTL alacağım var” diye konuştu. Bazı gençlerin bu eve geldiğini ve ayin yaptıklarını söyleyen Faik Toprak “Özellikle gençler gelirdi. Burada ayin yaparlardı. Bu evi Kilise olarak kullanırlardı.” diye sözlerini sürdürdü. Toprak “Bu evin kirasını 5 yıllık peşin ödemişlerdi. Ben evin ihtiyaçlarını giderir elektrik su borcunu yatırırdım. Bundan dolayı da bana belli miktarda para verirlerdi.” Beraber birkaç köye gittiğini ve fotoğraf çektirdiklerini ve Şanlıurfa’ya geldiğinde evlerine konuk olduklarını dile getirdi.[www.sanliurfa.com]
Gazetemiz yazarlarından Tahir Coşandal’ın 11 Şubat 2006 tarihli Vakit Gazetesindeki haberinde ise “Şanlıurfa’da 2000 yılında geniş bir ev kiralayan Santore’nin zaman zaman bölgeye gidip Diyarbakır,Şanlıurfa,Mardin,Siirt,Batman gibi illeri gezdiği ve misyonerlik faaliyetlerinde bulunduğu ……..Sık sık Şanlıurfa’ya giden papaz Santore’nin kiraladığı evde toplantılar düzenlediği ve misyonerlik faaliyetlerinde bulunduğu……….Santore’nin misyonerlik faaliyetleri için tuttuğu evin , Şanlıurfa’nın Su Meydanı ,Gülizar Konukevi’yle aynı sıradaki İtfaiye Sokak 76 nolu adreste bulunduğu” belirtiliyor.
Şehrimizde de misyonerlik faaliyetlerinde bulunulduğu zaman zaman dile getiriliyor. Kendi dinini öğrenmesinin zorlukları ve engelleri ile baş başa kalan bir çok gencimizde bunların tuzağına maalesef düşüyorlar. Bu tuzaklara düşenleri duyduğumuzda veya tanıdığımızda yüreğimiz sızlıyor. Elimizden onların kurtulmaları için dua etmekten başka bir çarede gelmiyor.
Misyonerlerin tuzağına düşen (A.İ.) isimli gençle geçen yıl tanışmıştım. Bu genç Orhangazi Lisesinin son sınıfında okuyan ,derslerinde zayıf ama resim gibi sanat çalışmalarında hayli yetenekli , yetim ve fakir bir gençti. Bir ara uzun süre eve gelmemesi üzerine yakınları günlerce kendisini aramışlar emniyete haber vermişlerdi. Ortaya çıktığında yakınlarına kendisini Mardin’e götürdüklerini ,bir kilisede misafir ettiklerini ,çok yakın davrandıklarını ve onun ifadesiyle ”kendisini paraya boğacaklarını”, Fransa’da sanat çalışmaları için yardımcı olacaklarını söylemişti.Yakınlarının bütün ilgisine sırt çeviren bu genç birkaç ay sonra okuldan da ayrılıp İstanbul’da kendisine bir iş teklif edildiğini söyleyerek evini terk etmiş kayıplara karışmıştı.Ailesini en son aradığında da İzmir’de olduğunu artık geri dönmeyeceğini belirtmişti.
Bunun gibi üzüntü verici örneklerin az olduğuna inanmıyorum. Şehrimizde esnaflık yapan,farklı ticaretlerle uğraştığı görüntüsünü veren veya yukarıda adı geçen Santore gibi gezici misyonerlerin bu alçakça çabasından elbette ilgili kurumların haberi vardır. Onlarla ilgilenmekte bu kurumlara düşer. Bize düşen emperyalizmin ön kuvvetleri olan bu haçlı öncülerinden çocuklarımızı korumak,İslam dinini doğru bir şekilde öğretmek ve televole kültüründen uzak tutup gerektiği gibi ilgilenerek sahipsiz bırakmamaktır.

Hiç yorum yok: