18 Ekim 2007 Perşembe

KİTAP TANITIMLARI

BİŞNEV
Necdet Karasevda Kırlangıç Sanat Yayınları - Roman
“ruhumda akrepler dolaşıyor eye. kendimden nereye kaçacağımı bilemiyorum. artık az geliyorum kendime.
Ne kadınların heykellerden daha güzel vücutları kavuşturdu beni huzura; ne de galerilerde adımın “en yetenekli heykeltıraş” olarak geçmesi. Ne diplerinde kendimi aradığım ,aslında gerçeklerden kaçıp sığındığım şişeler,ne ruhumu uyuşturamayan uyuşturucular, ne de heykeller huzur veriyor bana. anlamsızlığın kollarında bir yaban kaktüsü gibi hissediyorum kendimi. Akreple yelkovan bilmediğim işkencelerle yokluğa itiyorlar beni .”
“ Beşir’in itirafları ,gözyaşı halinde damlıyordu eye’nin üzerine. etraftaki heykellerin ona acır gözlerle baktığını zannetti bir anda. heykellerinin kendisine acıdığı heykeltıraş. beşir. “ satırlarıyla tanıtıyor romanında kahramanının duygularını Necdet Karasevda.
Yazar kendini de şu satırlarla anlatıyor : “miladi bin dokuz yüz senesinin yetmiş beşinde “tevekkül diyarı”nda açtı gözlerini dünyaya. nisanın herhangi bir akşamının gül ve kırkikindi kokan saatlerinde açıldı hayatının parantezi. yorgun ve ölgün bir han kapısıydı biçare açılan .noktayı hiç kullanmadı ünlemlerle devam eden hayatında . soru işaretleri,virgüller,noktalı virgüller ve ünlemler süsledi ruhunun satırlarını. kaybolmuş,söylenmemiş,söylettirilmemiş öykü ve dizelere adadı bakışlarının yüzde doksan dokuzunu...şimdi nefes aldığı şiir güzeli eski bir şehirde , kuru gül yapraklarında ,ölü kelebek kanatlarında ve öğrencilerinin sıcak yüreklerinde arıyor insan kardeşlerinin yitik öykülerini... dünyanın herhangi bir yerinde “olma” ve “ölme” şimşeklerinin çaktığı ruhuyla ,ateşten dizelerini yazıyor kırık kanatlı kırgın kelebeklerin yüreklerine... “
Şanlıurfa Anadolu Lisemizde Edebiyat öğretmeni olan hemşehrimiz Necdet Karasevda ; tükeniş saati,şiirler-2001, mem ile zin- kırık kanatlı kırgın kelebekler- 2001 , dört,roman -2003 ve en son olarak da Eylül 2004’de yayımlanan , acılar uçurumunun dibindeki bir heykeltıraşın, beşir’in , mevlevi dergahı dervişlerini tanıması ile girdiği çetin bir yürüyüşün sonunda , aşka, ihlasa , huzura, nura ve sürura ulaştığı yolculuğun öyküsü olan “bişnev” adlı romanıyla çalışmalarına devam ediyor.
Başarılı yürüyüşünün devamını diliyoruz...
*****
Ayetlerin Işığında
Mustafa İslamoğlu - Denge Yayınları
Ayetler cennete ulaşan yolun işaret taşlarıdır. Vahiy bu uçsuz bucaksız hayat denizinde seyreden insanın kılavuz kaptanıdır. Yol işaretlerini doğru okumak, kılavuz kaptanın rehberliğinden yararlanmak için vahiy diline aşina olmak şart.Buna cidden hepimizin ihtiyacı var. Çünkü biz kendimizi müslüman olarak adlandıran insanlarız. "Müslüman"ın en kısa tarifi "Allah'ın talebine kayıtsız şartsız teslim olan" demektir. İyi de, Allah'ın talebini bilmeden bir insan nasıl ona teslim olduğunu söyleyebilir?
Allah, talebini vahyi aracılığıyla bildirmiştir. Vahiy, O'nun insanlığa olan rahmet ve merhametinin bir eseridir. O'nun gönderdiği bu "gök sofrası"na karşı kendisini müslüman sayanların tavrı çeşit çeşittir. Bunlardan en belirgin olanlarını şöyle sıralayabiliriz.
1. Vahiy sofrasının başına hiç oturmayıp uzaktan yermiş gibi yapanlar.
2. Vahiy sofrasının başına oturup yemeyi bilmedikleri için el uzatmayanlar.
3. Bu sofradan nasipleri, bilgileri, gayretleri kadar, ruhlarını ve akıllarını doyurmaya çalışanlar.
Gündelik olaylar karşısında müslümanca bir duruş ve tavır gerçekleştirememenin en büyük nedeni, tasavvuru, aklı ve şahsiyeti vahyin inşa etmemiş olmasıdır. Müslüman insanımız, bu rüzgarı bol hayatta oradan oraya savrulup duruyor. Düşüncesinin, duygusunun, davranışının, sağlam bir zemini, sağlıklı bir temeli yok. Kur'an'ın dediği gibi "İki arada bir derede bocalayıp durmaktadır: Ne ötekilere ne berikilere yâr olmuştur." (Nisa 143)
Peki ama neden?
*****
Türkiye’nin ilk ve tek Akademik Sanal Kütüphanesi - www. e-kutuphane.net
Bu ay size bir sitenin tanıtımını yapacağız. Bu site ,adından da anlaşılabileceği gibi bir kütüphane özelliğini taşımakta. Bu kütüphanenin arşivini oluşturan kitapların tamamı ise Harun Yahya ‘ ya ait. 220’e yakın kitabıyla zengin bir külliyatın sahibi olan Harun Yahya’nın tüm eserlerini bu siteden e kitap formatında ücretsiz olarak elde edebiliyorsunuz. Kütüphanedeki kitapların ;sadece siyasi olanlarından birkaçının tanıtımını aşağıda sunuyoruz.
İslam Terörü LanetlerDin, sevgiyi, merhameti, barışı emreder. Terör ise dinin zıttıdır; acımasızdır, kan dökmek, öldürmek, acı çektirmek ister. Dolayısıyla bir terör eylemine fail ararken, kaynağı dindarlıkta değil, dinsizlikte aramak gerekir.
Olayın kökenini, faşist, komünist, ırkçı, materyalist düşüncedeki insanlarda aramak gerekir. Teröristlerin hangi ismi taşıdığı, kimliklerinde ne yazdığı önemli değildir. Bir kişi masum insanları göz kırpmadan öldürüyorsa, dindar değil dinsizdir. Allah'tan korkmayan, tek amacı kan dökmek ve acı çektirmek olan bir canidir. Bu nedenle, "İslami terör", "Yahudi terörü", "Hıristiyan terörü" son derece hatalı kavramlardır. Çünkü İslam dininde ve diğer iki ilahi dinde hiçbir şekilde teröre yer yoktur. Aksine, İslam'a göre "terör" olarak adlandırdığımız eylemler (yani masum insanlara karşı işlenen cinayetler), büyük bir suçtur ve Müslümanlar bu eylemleri engellemek, yeryüzüne barış, huzur ve adalet getirmekle sorumludurlar.
İslamın Kışı ve Beklenen BaharıBu kitap yazılırken amaçlanan, dünyanın dört bir yanındaki mazlum Müslümanların durumlarını tüm açıklığıyla
ortaya koymak ve vicdanlı insanları bu gerçeği düşünüp çözüm yolları aramaya davet etmektir. İçinde bulunduğumuz devir, gaflete kapılmaya, sessiz kalmaya, umursuz davranmaya, dünya hayatının kısa yararının peşine düşmeye, nefsani tartışma ve çekişmelerle vakit öldürmeye uygun bir devir değildir. Milyonlarca Müslüman bu kadar büyük bir zulüm altındayken İslam için bir çaba içerisinde olmamak, çok büyük bir vicdansızlık olur. Ve kuşkusuz insanı ahirette büyük bir vebal altında bırakır
Terörün Perde Arkası Karanlık bir dünyadaki karanlık ilişkiler, mafya-Gladio-gizli servisler, terör örgütleri, silah tüccarları ve
farklı ideolojilerin ortak teröristleri...Terörizmin dünyası son derece karmaşık ve muğlaktır. Hiç umulmadık ilişkiler hiç umulmadık gruplar arasında yaşanabilir. İstihbarat örgütleri ile terörist gruplar arasında ya da
zıt görünen terörist grupların kendi aralarında beklenmedik bağlantılar kurulabilir. Bu kitap, bu beklenmedik bağları gözler önüne sermektedir. Ayrıca terörizme karşı savaş verme iddiasındaki güçlerin,
kendi çıkarlarına uygun olan terörü nasıl beslediklerini de göstermektedir. Terörün karanlık dünyası hakkındaki gerçekleri öğrenmek istiyorsanız, bu kitabı okuyun
İsrail'in Kürt Kartıİsrail, Ortadoğu'daki ayrılıkçı Kürt hareketlerinin her zaman en önde gelen destekçisi oldu. Şimdiye kadar örtülü kalan bu gerçek, bu kitapta tüm yönleriyle gözler önüne seriliyor. Türkiye'de "Amerika'nın Kürt Kartı"ndan şimdiye dek çokça söz edildi. Ancak Kürt sorununun siyasi boyutuyla ve özellikle de bir "Kürt Devleti"hedefiyle çok yakından ilgili olan bir başka ülkenin üzerinde yeteri kadar durulmadı. Bu kitap, bu önemli açığı gidermekte ve söz konusu ülkenin, yani İsrail'in Kürt sorunundaki rolünü ve bu rolün nedenini ayrıntılı bir biçimde gözler önüne sermektedir.
Gizli El Bosna'daSırplar ile Batı arasındaki gizli ilişki, ilk kez bu kitapla gözler önüne seriliyor. Bosna'da yaşanan vahşetin gerçek hikayesini, sadece bu kitapta okuyabilirsiniz. Sırplar, 1992 ile 1995 yılları arasında Bosnalı Müslümanlara karşı sistemli bir soykırım yürüttüler. Batı'nın bu vahşet sırasında izlediği politika ise, sanıldığı gibi "tepkisizlik" değildi. Batı'nın içindeki bir tür "gizli el", Sırpları çok profesyonel yöntemlerle destekledi. Bu kitap, söz konusu "gizli el"i oluşturan güç odakları ile Belgrad arasındaki gizli ittifakın ayrıntılarını ortaya çıkarmaktadır. Bu ittifakın, Sırp milliyetçiliğinin tarihsel gelişimi içinde nasıl doğup geliştiğini ve Bosna'daki savaşı ne tür yöntemler kullanarak perde arkasından yönettiğini gözler önüne sermektedir.
Yahudilik ve MasonlukMasonluğun iç yüzünü ortaya çıkaran ünlü klasik... Yahudilik ve Masonluk 1986 yılında yayınlandıktan sonra
büyük bir ilgi uyandırdı ve şimdiye dek 100 bine yakın baskı yaptı. Çünkü kitap, hakkında çok konuşulan ama çok az şey bilinen mason örgütünün gerçek kimliğini gözler önüne seriyor ve bunu da sadece masonların kendi kaynaklarına dayanarak yapıyordu. Türkiye'deki pek çok insan, örgütü bu kitap sayesinde tanıdı.Eğer bu klasiği hala okumamışsanız, geç kalmışsınız demektir. Daha fazla geç kalmayın.
Darwinizm'in Kanlı İdeolojisi: FaşizmFaşizm, 20. yüzyılda doğmuş ve yayılmış bir ideoloji olarak bilinir. 1.Dünya Savaşı'nın hemen ardından dünyada hızla yayılmış, Almanya ve İtalya başta olmak üzere Yunanistan, İspanya ve Japonya gibi ülkelerde faşist yönetimler iktidarı ele geçirmişlerdir. Bu ülkelerde yaşayan insanlar faşist yönetimlerin baskıcı ve şiddet yanlısı yönetimleri yüzünden çok büyük acılar çekmişler ve insanlık dışı vahşetlere maruz kalmışlardır. Çözümü ise bu güç ve şiddet karşısında sinmekte bulmuşlardır. Kavganın, kaba kuvvetin, saldırganlığın, kan dökücülüğün, şiddetin hakim olduğu bu sistemlerde, başta bulunan faşist diktatör ve yönetici kadro, kurdukları milis organizasyonlar, gizli polis örgütleri ve faşist birliklerle toplum üzerinde terör estirmişlerdir. Üstelik faşist ideolojiyi, eğitimden kültüre, dinden sanata, devlet yapısından askeri sisteme, polis teşkilatından insanların özel yaşamına dek hemen her alanda hayata geçirmişlerdir. Faşizmin başlattığı II. Dünya Savaşı ise, insanlık tarihinin en büyük felaketlerinden biri olmuş ve ardında 55 milyon ölü bırakmıştır. Bu kitabın kaleme alınmasındaki amaç
kimi zaman "dindar" görünümüne bürünen faşizmin bu maskesinin indirilmesi, faşizmin gerçekte hak dine karşı bir sistem olduğunun ortaya çıkarılmasıdır.
Yeni Masonik DüzenDaha önce böyle bir kitap okumuş olamazsınız. Çünkü böyle bir kitap daha önce hiç yazılmadı...Bu kitapta, görünüşte birbirinden çok farklı ve tarihsel açıdan aynı kategoriye konamayacak konular birbiri ardına incelenmektedir. Çünkü bu kitapta öne sürülen -ve de ispatlanan- tez, tarihsel olayların arkasında, yüzeysel bir bakışla fark edilemeyecek bazı gizli bağlantılar olduğudur. Yeni Masonik Düzen, işte bu bağlantıları birleştirerek dev bir bütüne ulaşmakta ve Ortaçağ'ın sonundan günümüze uzanan dünya tarihinin içindeki gizli bir dinamiği ortaya çıkarmaktadır. Anlaşılmaktadır ki; günümüzdeki seküler dünya düzeni,
"birileri" tarafından kurulmuştur ve halen onlar tarafından yönetilmektedir.

Hiç yorum yok: