18 Ekim 2007 Perşembe

DİĞER DİNLER MEŞRU MU ? ( 2 )

İnsan yaratılışı gereği inanmak, hayatını belli kurallara göre yaşamak, bir takım hukuk kurallarına uymak, tapınmak, dua etmek, sığınmak, belli bir toplum düzenine sahip olmak zorundadır. İnsanların benimsedikleri, inandıkları düşüncelerini ve yaşayışlarını ona göre ayarladıkları, toplumsal düzenlerini ona uygun düzenledikleri sistemler, doktrinler, ideolojiler de birer dindir. Kişinin, kendileri ile toplumun, kendileri ile yüce bir varlığın arasındaki ilişkileri düzenleyen her sistemler de dindirler . Eşya ve evreni izah eden, insanların hayatına yön veren, kişilerin inanarak benimsedikleri her dünya görüşü birer dindir. Tarih boyunca ve günümüzde Hakk din olan İslâm’dan uzaklaşan bütün insanlar bu anlamda kendilerine bir ‘din’ bulmuşlardır. İnsanlar her zaman kendilerinden üstün olan bir güce sığınmışlar, kendilerine faydası olduğuna, ya da kızdırdığında zararı dokunacağına inandıkları bir veya birden çok ilâh bulmuşlardır. O ilâhtan geldiğini kabul ettikleri bir takım ilkelere uymuşlar, din haline getirdikleri bir ‘hayat anlayışını’ benimsemişlerdir. Bugün, sosyalizm,kapitalizm , hırıstiyanlık, yahudilik,liberalizm, hinduizm ve başka adlarla karşımıza çıkan inançlar, ve ideolojiler birer dindirler. Bu dinler için ilâhlar, mâbetler, tapınma şekilleri aramaya gerek yok çünkü bu batıl dinlerin inananları da kendine göre inanıyor, mâbet yapıyor , secde ettiği yeni ilâhlar buluyorlar Bu dinlerin ilâhları; diktatörler, devletler, despot partiler, artistler,şarkıcılar, sporcular,para,altın ; tapınakları ise, bankalar, stadyumlar , müzikholler ve benzeri toplanılan yerlerdir . Toplumsal olarak bu dinlerin inananları ise Kur’an’da ‘Belhumadal’ diye tarif edilenlere çok benzerler. Belhumadallar’ı ”Dilleri köleleştirilmiş,insan vasfını yitirmiş,güdülen,ellerinden hakları alındığında ağlamaya bile korkan,enselerine binildiğinde ‘ben hayvan değilim’ demesini bile beceremeyen,şahsiyetlerini,yitirmiş,hayatları boyunca ‘evet,baş üstüne, emredersiniz’ diyen, lügatlerinde ‘la’ olmayan zavallılardır ”diye tanımlayabiliriz. İslâm’dan uzak kalanların düşeceği durum budur.İnsanın hayatından ‘Hakk’ alınırsa, onun yerini bir sürü batılın doldurması kaçınılmazdır. Íslâm’a göre dinler ikiye ayrılır:
a- Hak din: Bütün peygamberler yalnızca Hakk din olan İslâm’ı tebliğ etmişlerdir. (42 Şûra/13. 43 Zuhruf/45. 2 Bakara/133..) Peygamberimiz, bütün peygamberlerin dininin bir olduğunu ve hepsinin baba bir-kardeş gibi olduklarını haber veriyor. (Müslim, Fedail/40, Hadis no: 2365, 4/1837. Buharí, nak. Şamil İslam Ansiklopedisi. 1/400)
b- Batıl dinler: İnsanların İslâm’ın dışında tarih boyunca kendi kafalarından uydurdukları bütün dinlerin genel adı. Hakk din bir tanedir, ama batıl dinler sayısızdır.
Allah katında geçerli din yalnızca İslâm’dır (3 Âli İmran/197) “Kim İslâm’dan başka din ararsa, ondan asla kabul olunmaz ve o, Ahirette zarara uğrayanlardan olur.” (3 Âli İmran/ 85)
Hakk din tanımına sadece Allah’ın fıtrat dini dediği (30 Rûm/ 30) İslâm uymaktadır. İslâm’dan başka dinleri Rabb’imizin reddettiğini görürüz. “ Müşrikler istemese de O dini (İslâmı) bütün dinlere üstün kılmak için peygamberini hidâyetle ve hak dinle gönderen O’dur.” (9 Tevbe/33) Burada hak din tekil olarak, diğer dinler tabiri ise çoğul olarak kullanılmıştır. Batıl dinler, Allah (cc) tarafından kabul edilmezler ve Hakk din olan İslâm’a karşıdırlar.
Sık sık halkımızın karşısına çıkıp “Dinler arası diyalog “ konuşmalarını yapan prof. hoca,alim ve bunun gibilere, ( yukarıda alıntı yaptığım ayet ve hadislere göre “din” sözcüğünü anlayan, halktan biri olarak ) sormak isterim :
” Diyalog kurduğunuzda, İslam’ın dışındaki dinleri meşru görüyor musunuz?“
“ Diyalog kurduğunuzu söylediğiniz dinler ve onların ruhanileri, İslam dinini ve Peygamberini meşru olarak görüyorlar mı? ”
“ ‘Semavi dinler ‘ kavramını kullanırken ;Hz. Adem’den bu yana bütün peygamberler gibi ; Hz.Musa (as) ve Hz.İsa (as) ‘ın öğretilerinin de İslam olduğunu, tarihin o diliminde onlara iman edenlerin de Müslüman olarak tanımlandığını ve zaman içerisinde tahrif edilen kitapların / dinlerin iptal edildiğini ve onların zamanla yahudileşip / hristiyanlaştıklarını ve Allah’ın son Peygamberinin Hz.Muhammed (as) olduğunu,Allah (cc)’ın Peygamberimiz Hz.Muhammed (as) aracılığıyla insanlığa gönderdiği son kitabın Kur’an-ı Kerim olduğunu onlara söyleyebiliyor musunuz ya da onlara kabul ettirebiliyor musunuz ? ”
Konuştuklarından anlayabildiğimiz kadarıyla bu soruların hiç birisine “evet” cevabı verilemiyor. O zaman neyin diyalogunu yapmaya çalışıyorsunuz Allah aşkına...
E.Ahmet HATİP

Hiç yorum yok: