18 Ekim 2007 Perşembe

MAYINLI ARAZİLERİMİZ

MART-2006-Şehrimiz insanlarını ilgilendiren konulardan biri de Suriye ile sınırlarımızı ayıran mayınlı arazilerimiz. Bu arazilerin gereksiz mayınlardan temizlenmesi işsizlik oranı hayli yüksek olan insanlarımıza yeni bir iş kapısı oluşturabilecek. Gönlümüz ister ki bu mayınlı araziler milli şirketler tarafından temizlensin ve kurulacak milli kooperatiflerle modern tarım çalışmaları yapılsın. Başta ziraat mühendislerimiz olmak üzere bir çok teknik elemanlarımızın bu işi başarıyla yürütebilecekleri kanısındayım.
Türk tarafındaki mayınlar temizlenirse, ortaya Kıbrıs’ın iki katı büyüklüğünde ve dünyanın en verimli arazisi çıkacakmış. 2001 yılında Genelkurmay mayınları 35 milyon dolarlık bir maliyetle temizleyebileceğini Ecevit hükümetine bildirmiş. Ancak, 50 milyar doları bankalarda batıran Ecevit hükümeti, 35 milyon doları çok bulup ödememiş ve işi ertelemiş.
Yakın zamanda tekrar gündeme gelen mayınlı arazilerin temizlenmesi projesine bölgedeki hayalleriyle bilinen İsrail yine burnunu sokmakta. İsrail burayı yap-işlet-devret modeliyle almaya hazırlanıyormuş. İsrail eğer amacına ulaşırsa 50 yıldır ekilmediği için dünyanın en verimli tarım arazisi konumundaki bu toprakları 49 yıllığına kiralamış olacakmış. Genelkurmay’ın 35 milyon dolar maliyet biçtiği bu temizleme işine, İsrailliler bir türlü telaffuz edemedikleri “astronomik” rakamlarda bir maliyet biçmişler.
Elli yıldır üyesi olduğumuz NATO’nun da bu mayın temizleme işlerini minimum maliyetle yürüten bir birimi var. Bu birimin adı: NASAP. Bu kuruluş temizleme işine bir zamanlar talip de olmuş. Ama her nedense ön plana çıkan şirketler , genellikle İsrail veya onun alternatifi batılı büyük şirketler olmuşlar. Bu işi başarabilecek tecrübeli milli askeri kurumlarımız varken; umarız dünyanın en verimli tarım topraklarını bu batılı şirketlerin yağmalamak istemelerine , yetkili kişiler izin vermezler…
Bazı aklı kıt kişiler bölgenin mayınlardan temizlenmesi ve işletilmesi işinin İsrail tarafından yapılmasından neden rahatsız olunduğunu sorabilirler. Bunun başlıca iki sebebi var: Birincisi ,İsrail’in Arz-ı Mev’ud ideallerinin içinde özellikle GAP bölgesinin yer aldığını ve bunun için her türlü oyunu oynadığını bilmek gerek.Bölgemizden toprak satın aldıkları ve yine bölgemizdeki bir çok tarım kuruluşlarının İsrail menşeli olduğu bilinen bir gerçek.İkincisi ise, mayınlı arazilerin de bu emelleri için onlara kaptırılması sonucunda bölgemiz insanı kendisinin efendisi değil onların hizmetçisi olacaktır.
Ucuz politika yapanlar hükümetin bu konuda da yavaş davrandığın söyleyebilirler. Hangi hükümet olursa olsun bu tür milli konularda ihanet edilemeyeceğini düşünüyorum. Peki bu yavaş davranışlar neden diye sorarsanız her zamanki oyunun oynandığını söyleyebilirim ve aklıma gelen ilk ipucunu size verebilirim : Amerika’nın Irak’ta olduğu gibi İran’a da yaptırımlarda bulunmasını desteklemeyen ; İsrail’in mayınlı arazilerin temizleme ve işletme işini istemesine soğuk bakan hükümetin başına hangi sorun tekrar tekrar açılıyor ona bir bakmak gerekir. Siz Diyarbakır-Siirt ve diğer şehirlerdeki olayların /tahriplerin neden olduğunu sanıyorsunuz?

Hiç yorum yok: