13 Şubat 2008 Çarşamba

MİDE BULANDIRIYORLAR

Hani herkesin midesi değişik bir şeyden bulanır ya… Bendeniz de önceleri yemeğimden kıl çıkmasından iğrenirdim. Ama özellikle şu son zamanlarda yemeğe düşmüş “kıl”dan değil de, Anadolu insanının başına bela olmuş statükocu elitlerin her gün/her saat karşımıza çıkan ve oldukça “kıllık” yapan zorba yaygaracılarından iğreniyorum. Midem bulanıyor, içim dönüyor!
Bu kıllık yapanlar maalesef bir türlü milletimizin yakasından düşmüyorlar.
Ağanın, kahrolası derdini tanımıştık ve çekmiştik ama bu halayıkların derdi çekilmiyor/mide bulandırıyor.
Gazetelerde her gün karşımızdalar bunlar. Televizyonlarda da öyle…
Hele hele bu gazetelerin köşe yazarları var ki ne kuldan utanıyorlar ne de Allah’tan korkuyorlar, sürekli kuru sıkı atıyorlar ve milletimizin gözünün içine baka baka yalan söylüyorlar, hem iftira atıyorlar hem de tehdit ediyorlar.
Haftalardır gördüğünüz gibi sayıları az ama gürültüsü çok bu kartel basını (bunlara NATO basını diyebilirsiniz) birinci sayfadan sürekli ve delicesine iç savaş çığlıkları atıp duruyorlar.
Bunların konu mankenlerine örnek mi istersiniz, bakın en ilginçlerinden biri:
“Bu ülkede bizim istemediğimiz hiçbir şey olmaz” demiş bir sözde dernek başkanı. Hale bakınız…
Anketler, referandumlar ve seçimlerle bu milletin çoğunluğu başörtüsü yasağının kalkmasından yana oy kullandı. Ne var ki bu kartel medyası TBMM’yi üç beş bin kişinin sokaktaki gürültülerine kulak tıkamakla suçlayabiliyor.
Manşetlere bakın görün: “Sokağa Rağmen Evet”,”Tehlikeli Bölünme”,”Hoş geldin Kaos”,”Ayrışma Olacak”,”411 el Kaosa kalktı”
Yine bu başörtüsü gürültücülerinin diğer haberlerine bakın:
Sabih Kanadoğlu, tarihten iki örnek göstererek yine uyarmış ve AKP'nin kapatılabileceğini söylemiş.
Yasakçı rektörlere akıl hocalığı yapan eski YÖK Başkanı Teziç, başörtüsü yasağının devam ettirilmesi için taktikler geliştiriyormuş.
CHP lideri Baykal Başbakan Erdoğan’a idam sehpasını göstermiş…
Sıhhiye Meydanı’nda 80 yaşlarındaki bir Anadolu kadınını sahneye çıkartıp başından başörtüsünü çekip çıkartmış yine bunlardan biri…
Ergenekon gibi çetelerini piyasaya sürenler, katliamlar yaparak kamuoyu oluşturanlar yine aynı koroya dahiller.
Yine bunlardan biri TBMM’ndeki 411 ‘evet’ oyuna ‘Çoğunluğun zorbalığı’ diyor, terbiyeye bakınız, demokrasi anlayışına bakınız.
Azınlığın çoğunluğa tahakkümüne esas duruş gösteren bu kafa, çoğunluğu temsil eden 411’i kaos olarak göstermek suretiyle demokrasiden ne anladığını böyle ifade ediyor. Hz Ömer’in gülerek anlattığı helvadan putunu yemek bu olsa gerek…
Neymiş başörtüsü serbest bırakılacakmış üniversitelerde. Sonra; Kaos çıkacakmış…
Kaosu yapsanız yapsanız yine siz yaparsınız beyler. Zaten seksen senedir Anadolu insanının üstünden kaosu hiç eksik etmediniz ki.
Günyüzü göstermediniz.
Rahat bırakmadınız.
Her nefes almak istediğimizde , gözkapağımızı oynattığımızda bile tepemize bindiniz.
ABD/NATO kaynaklı projelerle ve provokasyonlarla, sağcı-solcu, kürt-türk, alevi-sünni vs. diye bölücülük yaptırdınız. Bizi bize kırdırdınız. Binlerce gencimiz öldürüldü, sakat kaldı, işkenceden geçti, sürgüne gitti, zindanlarda çürüdü, yoksulluk içinde açlık çekerek ömrünü tüketti sizin şu meşhur kaosunuzda…
Biz sizin “kaos”unuza yabancı değiliz anlayacağınız.

Bir de Anadolu insanı, artık biliyor gürültünüzün sebebinin başörtüsü falan olmadığını.
Asıl sebebin; statükocu elitlerinizin bundan önce olduğu gibi “yine siyasi ve ekonomik iktidar tekelini” elde tutmak ve ellerindeki baskı gücünü kaybetmemek için olduğunu Anadolu insanı biliyor artık…
Anadolu insanı her zaman olduğu gibi geleceğini umutla ve inanarak bekliyor. Müslüman bir ısırıldığı delikten tekrar ısırılmaz. Siz ne kadar yırtınsanız da, çığırtkanlık yapsanız da bundan böyle sizin bölücülük oyununuza gelmeyeceğini de söylüyor. Devlet-millet kardeşliğinde, barış içinde bir arada, kavga etmeden, adam yerine konarak insan gibi yaşayacağını biliyor. Kendi topraklarında sömürülmeden inancını özgürce yaşayacağına, her türlü kimliğine saygı gösterileceğine, vatanının hiçbir emperyalist gücün sömürgesi olmayacağına, ülke komşularıyla iyi geçineceğine, Ortaasya ve Ortadoğu’ya önder olup yeni birlikler kuracağına; velhasıl büyük bir ülkenin izzetli vatandaşı olacağına inanıyor.
Artık statükocu elitler güçlerinin/iktidarlarının ellerinden gittiğini gayet iyi biliyorlar. Ama dedim ya halayıkların derdi çekilmiyor.
Gürültücüler। Kıllık yapıyorlar. İçimizi bulandırıyorlar.
***