14 Aralık 2015 Pazartesi

BİLECEKSİN GENCİM!

İki şeyi bileceksin gencim.
Kendini ve düşmanını.
Kendini iki şekilde bileceksin.
Birincisi: Niçin yaratıldığını, nasıl yaşaman gerektiğini, ahiret bilinci çerçevesinde dünya sınavın bittikten sonra öleceğini; sınavı başardıysan cennete yoksa cehenneme gideceğini bileceksin.
İkincisi: Atanı bileceksin. İlk atan Hz. Adem’den bu yana Yüce Yaratan’ın gönderdiği peygamberler, senin için gönderilen ‘kulun kullanma kılavuzunu’ öğretmişlerdir. Buna uyanların insan, uymayanların ise hayvandan aşağı belhumadallar olduğunu bileceksin. Atan Selçuklu’dan ve Osmanlı’dan bu yana “Anadolu’ya hâkim olmanın/ Anadolu’da birlik olmanın” dört bir iklime adalet götürmenin kapısı olduğunu da bileceksin.
Düşmanını bileceksin gencim. İki önemli düşmanın vardır.
Birincisi, nefsin ve şeytandır. İkisi de seni yoldan çıkarmaya çalışırlar, kötülüğe meylettirirler. Onlardan korunma zırhın/kılavuzun; Kur’an ve Peygamberimizin Sünnetidir.
İkinci düşmanın ise dünyada kötülüğü hâkim kılmak isteyen sömürgecilerdir. Onları tanımak için önce tarihini doğru bileceksin. Sömürgeci batının dayattığı, sulandırdığı tarihi değil gerçek tarihini öğreneceksin.
Unutma “Tarih milletlerin kaderidir.”
Batılıların, atamız Osmanlı’ya ilişmeye cesaret edemedikleri dönemlerde; Afrika ve Amerika kıtalarını zapt eden, milyonlarca yerli halkı katleden, köleleştiren, mallarını ve ürünlerini yağmalayan, kadınlarına tecavüz eden ve o kıtalardaki nesilleri yok ederek, topraklarını işgal ederek zenginleşen, zenginleştikçe daha da azan sömürgecileri bileceksin. Yağmalarla zenginleşip güçlendikçe insan öldürme ve doğayı tahrip etme teknolojilerini de geliştiren batılı sömürgecilerin sonraları bundan cesaret alarak atamız Osmanlı’ya da musallat olmaya başladıklarını bileceksin.
“ Baltanın sapı ağaçtan olmazsa ağaç devrilmez”
Batılı yağmacıların eğitimiyle ve kültür emperyalizmiyle kendilerine taşeronluk yapacak aşağılık kompleksiyle donanmış ‘yerli aydıncıklar’ devşirdiklerini bileceksin.
“ Kiralanmış kafanın köleliktir kirası; köleler yağmalattı o mukaddes mirası.”
Bu hainlerin içerden, sömürgeci batının ise dışarıdan sürekli saldırılarla yıprattıkları Osmanlı’yı bin bir türlü hile ve alçaklıkla dağıtıklarını ve paylaştıklarını bileceksin. Şimdi ise bu sömürgeci haydutların; İngilizi, Almanı, Fransızı ve Amerikalısı ile bugün yine Anadolu’ya sıkışıp kalmış olan sana tahammül edemediklerini, yine bin türlü hile ve tuzakla; doğrudan ve yerli devşirmeleriyle ülkene ve senin devletinin Yeni Türkiye’nin önderliğini bekleyen İslam Ümmeti’ne yeniden saldırdıklarını bileceksin.
Bu gün Suriye’yi, Irak’ı, Yeni Türkiye’mizin Güneydoğusunu ve bütün İslâm coğrafyasındaki sıkıntıları, acı, kan ve gözyaşını, savaşı bu çerçevede değerlendireceksin. Emperyalistlere, alçak sömürgecilere ve onların yerli işbirlikçi taşeronlarına ufak bir sempati bile duyuyorsan imanını sorgulayacaksın.
Zalimlere, emperyalist sömürgeci katillere ve onların yerli işbirlikçi taşeronlarına düşman olmanın da imandan olduğunu bileceksin.
Gencim, sen kendini bil ve yürü. Kendini bilen Rabbini bilir. Allah yar ve yardımcındır.
“ İnsan/genç merkezli olmak yerine ‘bina/eşya’ merkezli olununca gençlik tehlikeye giriyor. Bu hatayı görüyoruz, yaşıyoruz. ‘Müslüman aynı delikten iki kere ısırılmaz!’ Bütün Türkiye’de ve özellikle bölgemizde acilen yeni bir ihya hareketi seferberliği başlatılmalıdır. Çocuklara ve gençlere yönelik İslâmi ve milli programlar her vesile ile uygulanmalı ve çoğaltılmalıdır. İslam karşıtlığını şiar edinmiş gençlere de İslâm hakikatleri ehl-i sünnet çizgisinde anlatılmalı ve öğretilmelidir. Bu çalışmalarda şia ve vehhabi grupların olmamasına dikkat edilmelidir. Bütün Müslümanların, İslâmi grupların bu konuda seferberlik ilan etmesi ve gençliğimizin de bunu ısrarla talep etmesi gerekmektedir.“ Bu konuda da birbirimize dua edelim.