18 Ekim 2007 Perşembe

HANIMLARA

Şanlıurfa’mızın güzelliklerinden birisi de sağlam aile yapımızdır. Bu konuda “ İki gönül bir olursa ,zibıllıh seyran olur. “ Atasözümüz meşhurdur. Eşlerini çok seven Şanlıurfalılar , duygularını ; “Bahçaya serdim halı – Boyu kınıfir dalı – Gören maşallah desin – Kimin var böyle yarı “ veya “ Ay doğar bedir Allah – Bı sevda nedir Allah – Ya yara bi merhamet – Ya biye sabır Allah “ gibi yüzlerce mani ile dile getirmişlerdir. Kültürel erozyon bir kısım güzel hasletlerimizi zayıflattı.Bunlardan biri de aşağıda işleyeceğimiz konu. Muhterem Abdullah Büyük Hoca’nın , hangi kaynaktan aldığımı hatırlamadığım bir kısım tavsiyelerinden faydalanarak defterime bazı notlar almıştım.Sizlere aktarmamın faydalı olacağını düşünüyorum.
Hanımlar;a. Kendileriyle nikâhlanmanız İslâmi açıdan meşru olan erkeklerle mecburiyet olmaksızın meşgul olmayın ve laubali davranmayınız. b. Eşinize karşı giyiminize dikkat ediniz, dağınık bir durumda olmayıp, düzenli ve cazibeli olunuz. c. Eşinizde görmek istediğiniz ve görmek istemediğiniz özelliklerin eksikliğini hissettirerek ve aşağılayarak değil de, saygılı bir şekilde ifade ediniz. ç. Eşinizi ruhen destekleyiniz ve kendisine itimat ettiğinizi, güvendiğinizi hissettirecek tarzda, aşırılığa kaçmadan takdir edici sözler söyleyiniz. d. Eşinizin eksik ve hatalı olan yön ve davranışlarını akrabalarınız da dahil olmak üzere başkalarının yanında dile getirerek, küçük düşürücü söz ve tavırlarda (yanında ve gıyabında da olsa) bulunmayınız. e. Yabancı erkeklerin güzel hasletlerini eşinizi kıskandıracak şekilde ve onu aşağılayacak şekilde (yalnızken de olsa) dile getirmeyiniz. f. Eşiniz eve geldiğinde, onu mümkün olduğu kadar kapıda ve güler yüzle, aynı zamanda temiz ve düzenli karşılayınız, hal ve hatırını sorunuz
g. Eşinizin kendi ana, baba ve akrabalarınıza göstermesini istediğiniz saygı kadar, onun da ana, baba ve akrabalarına hürmetli davranınız. ğ. Ev işleriniz ne kadar yoğun olursa olsun, eşinize zaman ayırınız.
h. Eşiniz evde iken, onu bırakarak komşuya veya herhangi bir yere gezmeye gitmeyiniz. ı. Eşinizin önemli olmayan kusurlarını görmemezlikten gelip affediniz.
i. Eşinizin hatalarını anarken, kendinizin de kusursuz olmadığınızı düşününüz.
j. Eşinizden gizli işler yapmayınız, yaptığınız işlerde ve herhangi bir yere gideceğiniz zaman kendisine danışınız. k. Eşinizi çevrenize şikâyet etmeyiniz, aile sırlarınızın mahremiyetini hiçbir şekilde kimseye açmayınız. l. Eşiniz arada sırada huysuzlanıyorsa, anlayış ve sabır gösteriniz. Size ve yavrularınıza bir istikbal ve helal yoldan rızık kazanabilmek için vermiş olduğu uğraşın zorluğunu anlayıp bu durumu anlayışla karşılayınız. m. Sizde bir kurumda çalışıyorsanız hayat müşterektir diyerek eşinize (zaruri hallerin dışında) angarya işler (bulaşık, çamaşır, yemek yapma vb. gibi) yapmaya zorlamayınız. n. Yersiz kıskançlıklarla eşinizin huzurunuzu bozmayınız. o. Eşinizi günahlardan koruyacak hassasiyeti ve fedakârlığı kendisinden esirgemeyiniz. ö. Ailenizi her türlü fitne unsurlarından, şüphe ve dedikodularda neden olacak hal ve davranışlardan koruyunuz. p. Aile bahçesinin çiçekleri olan çocuklarınızın, ruhi ve kültürel alandaki yetişme ve olgunlaşmaları hususunda, üzerinize düşen eğitmenlik görevini ciddi ve fedakâr bir şekilde yerine getiriniz r. Eşiniz, sizinle macera yaşamak veya evcilik oynamak değil, ahirete uzanacak bir hayat için evlenmiştir. s. Eşiniz; (Hz.Ali (kv) nin değimiyle) “Eşim bana cariye olmalı ki ben de ona köle olayım, o bana yer olmalı ki ben de ona gök olayım” diyor. ş. Eşiniz, “İş stresi gereği eve asık suratla dönebilirim, ama ben eşimde somurtkan bir çehre istemem” diyor. t. Eşiniz, “Dünyada yaşıyoruz, sosyal hayat çok bozuk, problemler elbette olacaktır, yeter ki büyütülmesin. Saygı, sevgiyi besler ve genişletir. Saygıdan mahrum bir sevginin ölü olduğunun unutulmasın” istiyor. u. Eşiniz, “Eşimin asla yapmaması gereken şey, sinir harbi başlatıp galip çıkmaya çalışmasıdır” diyor.
ü. Eşiniz, “Benim anlattıklarımı dinler gibi görünüp, kafasında kendi söyleyeceği cümleleri kuran bir eş, fevkalade sinir bozucudur.Az ve öz konuşabilen kadın, Allah’ın en büyük nimetlerinden birisidir.”diyor.
v. ”Bir kocayı en sinirlendiren ve huzursuz eden şey, eşinin dakikalarca kafa şişirmesidir” diyor. y. Unutmayınız ki ,kendi durumundan daha iyi olanları sık sık gündeme getirip, içinde bulunduğu nimetlere şükürsüzlük eden kadın, kocasını çileden çıkartandır. z. Hanımlar şu söz hiç unutmayınız: “Güzele kırk günde doyulur, güzel huyluya kırk yılda doyulmaz.”
E.Ahmet Hatip

Hiç yorum yok: