11 Ocak 2015 Pazar

BATININ YENİ ALGI OPERASYONU

En başta söyleyelim, Müslümanlar inançları gereği ve arka planında hep kendilerine düşman istihbarat örgütlerinin oyunlarını gördükleri deneyimleriyle bütün terör eylemlerini hiçbir şekilde tasvip etmezler, kınarlar ve tavır koyarlar.
İslam düşmanlığı batının, başta Avrupa’nın ve Amerika’nın genlerine işlemiş sanki. Kinleri, garezleri binlerce yıldır bitmedi. İslam’ın adını duysalar saldırı pozisyonu alıyorlar ve örtülü ya da açık sürekli İslam’a karşı savaşıyorlar, Müslümanları insan yerine bile koymuyorlar.
Son aylarda İslam düşmanlığı batı(l) dünyasında yeniden alevlenmeye başladı. Apaçık görülüyor ki hıristiyan kitleleri psikolojik olarak güçlendiriyorlar, açık savaşa hazırlıyorlar. Almanya’daki sürekli kalabalıklaşan PEGİDA örgütü gösterileriyle, Fransa’daki ısmarlama terör eylemleriyle, Avrupa’da son on günde on beşi bulan cami yakmalarla, basın ve düşünce özgürlüğü bahanesiyle Müslümanların kutsallarına, peygamberine hakaret etmelerle “Haçlı Ruhunu” yeniden uyandırmaya, canlandırmaya başlıyorlar. Aynı Avrupa “ermeni soykırımı” yoktur diyenleri hapse atarken; Müslümanların peygamberine hakaret edenleri düşünce ve basın özgürlüğü gerekçesiyle savunuyor.
“Sadece Sovyetler Birliği’nin Afganistan’ı işgaliyle başlayan süreçte 2010 yılının sonuna kadar İslam dünyasında; 11 milyondan fazla Müslüman öldürüldü, 60 milyondan fazla Müslüman sakat bırakıldı. 34 bin 906 devlet adamı-siyasetçi-bürokrat,127 bin iş adamı, 2411 cemaat önderi katledildi.”
11 Eylül saldırılarını bahane eden batı(l) dünyası yeni haçlı koalisyonuyla 2001’den itibaren Afganistan’da 3 milyon 6 yüzbin Müslüman’ı katletti. 7 milyon insanımızı da sakat bıraktı. Aynı Haçlı Koalisyonu Irak’ta 1 milyon 200 bin Müslüman’ı öldürdü, 3 milyon 500 bin Müslüman’ı da sakat bıraktı. Geçen yaz aylarından Gazze’de 2 bin kardeşimiz İsrailli haydutlar tarafından katledildi. Son dört yılda Suriye’de 300 bin Müslüman, yine haçlı destekli BAAS rejimi tarafından öldürüldü ve milyonlarca kardeşimiz göç etmek zorunda bırakıldı. Afrika’da güttükleri çeşitli renklerdeki örgütlerle sürekli katliamlar yaptılar. Bunlardan biri olan Anti Balaka gibi yüzyılımızın yamyamlarını örgütleyip binlerce Müslüman’ı palalarla doğradılar, etlerini pazarlarda sattılar, pişirip yediler.
Sadece bir kısmını yukarda saydığımız Asya ve Afrika’daki kitlesel cinayetlerin karşısında yıllardır batı(l) dünyasından tek bir kınama çıkmadı. En son olarak Fransa’da tabi ki tasvip edilmeyecek ve senaryosu çok acemice uygulanmış; eylemden sonra kimliğini arabalarında bırakabilen ama yüzlerini ustaca gizleyen iki teröristin öldürülmesi için 90 bin güvenlik görevlisinin sahne aldığı, her yönüyle şüpheli terör eylemi sonrasında da protesto gösterileri yapan Avrupalılar, milyonlarca Müslüman öldürülürken, Müslüman’ların toprakları işgal edilip alçakça sömürülürken kör ve sağır oldular hep.
Bütün bunlar gösteriyor ki adı konmamış 3. Dünya Savaşı batının örtülü ve açık operasyonlarıyla sürdürülüyor. 100 yıl sonra dünya haritasını yeniden çizmeye hazırlanan küresel güçler örtülü saldırılarının yanında açıktan savaşlar için saflarını sıklaştırıyorlar. 11 Eylül saldırılarından sonra ABD’de uygulanan güvenlik bahaneli İslam düşmanlığı algı operasyonları Avrupa’da da başlatılmış durumda.
Tabi bu arada İslam Dünyası da 1,7 milyar nüfusuyla can-mal-akıl-namus ve nesil güvenliklerini sağlamak için; siyasi, ekonomik ve askeri alanda tek merkezli bir yapı altında olmanın gerekliliğini görerek acilen toparlanma sürecine giriyorlar. Bu konuya başka yazılarımızda değineceğiz.
***