18 Ekim 2007 Perşembe

BEDEVİ

Dün yeğenim “-Amca bedevi ne demek ?” diye sordu. Sözlüğünde bulamamış. Bilgisayarımdaki sözlüğe baktım , yazmasını söyledim.” Çölde yaşayan göçebe.” Teşekkür edip çalışmaya gitti. Çocuğa söyleyemediğim , arşivime not ettiğim ek bilgiler de vardı , yılların tecrübeleri ve gözlemleriyle oluşmuş bilgiler. Ama bunları ona söyleyemezdim. Kendisi yıllar sonra zaten bunları yaşayarak öğrenecekti. Yine de notlarımı şöyle bir okuyayım dedim. Bakın hangi maddeler var bedevinin tanımında.
1. Her kıtada ,her millette bulunurlar ve genellikle kırsal alanlarda ufak topluluklar halinde yaşarlar.
2. Elbise,vücut ve çevre temizliğine hiç önem vermezler. Bütün baskılara rağmen tuvalet kullanmayı öğrenmemişlerdir. İhtiyaçlarını açık arazide veya ahırlarda görürler.
3. Tembeldirler. En fakiri bile çalışmaktan hoşlanmaz ,kendilerini ağa ve efendi zannederler.
4. Eğitim seviyeleri geridir. Para kazanmak için bile okumaya gerek olmadığına inanırlar.
5. Politikacılarla hep iyi geçinirler. İyi bir oy deposudurlar. Onlar için gelen ağam giden paşamdır.
6. Ucuz oy deposu olduklarından çocuklarının işe alınmasını isterler. İşe girenleri de büyük çoğunlukla çalışmazlar , hayatları rapor kullanmak ve araziye uymakla geçer.
7. Ekonomik durumları genellikle iyidir. Ektikleri üründen iyi para kazanırlar ve kendilerine sürekli kamulaştırma,teşvik,kredi vs. isimlerle , neredeyse karşılıksız para akıtılır. Yine de sürekli şikayet ederler.
8. Genellikle korkaktırlar ama zayıf birini yalnız yakaladıklarında elli kişi birden dövüp öldürebilirler.
9. Elektrik ,su vs. imkanları bedava kullanırlar ve genellikle vergi vermezler.
10. Bindikleri aracı ‘ çok kıymetli at,deve veya motorlu araç olabilir’ hiçbir kurala uymadan gayet hor kullanırlar kısa zamanda işe yaramaz duruma getirirler.
11. Paraları çoğaldıkça ya eşlerinin sayısını arttırırlar ya da iyi bir silah alıp birilerini vururlar.
12. Konuşurken bağırarak konuşurlar.
13. Yemek yerken ve su içerken o kadar çok ses çıkarırlar ki şapırtılarından başka sesleri duyamazsınız.
14. Her üç lokmada bir geğirirler.
15. Olur olmaz yerlerde sağa sola okkalı tükürmekten hoşlanırlar.
16. Kalabalık içinde burunlarını ve apış aralarını kurcalamaktan çekinmezler.
17. İçtikleri sigarayı ; odada iseler halının /keçenin üstünde söndürmekten , kurumuş ekinlerin arasından otomobille geçerken dışarı atmaktan zevk alırlar.
18. Konuşurken sürekli yalan söylerler ve hiçbir zaman verdikleri sözde durmazlar.
19. Dinlerinin en ufak ayrıntılarını bile bilmezler. Abarttıkları hurafelerle çok dindar olduklarını göstermeye çalışırlar.
20. Şehirlere yerleşenleri yaşamlarında hiç bir değişik yapmazlar. Kenar semtlerde kaçak gecekondularda oturanları hayvancılıkla uğraşmaya ve tezek imalatına devam ederler. Merkezi semtlerde oturanların çocukları merdivenlere,bahçeye ,sokaklara pislerler. Çöplerini balkondan yola atıp , temizlik yok diye yetkilileri suçlarlar. Kalorifer ,asansör,kapıcı parası gibi ortak giderleri ödemezler. Balkonda ekmek yaparlar. Gece sabaha kadar ya bağıra çağıra konuşurlar ya da yüksek sesle müzik dinlerler veya televizyon seyrederler. Sofralarını , kilimlerini ,sigaralarını alt kattaki komşularının çamaşırlarının üzerine silkelemekte bir yanlış görmezler. Lüks arabalarını şehir içinde de hızlı ve kurallara uymadan kullanırlar ve teyplerinin sesini sonuna kadar açarlar. Kaçak elektrik kullanırlar,ülke ekonomisini eleştirirler. Kendilerine bırakılsa bu ülkeyi en iyi kendilerinin yöneteceğine inanırlar. En büyük hayalleri milletvekili olmaktır.
***

Hiç yorum yok: