7 Ekim 2008 Salı

TERÖRÜN KAYNAĞI ERGENEKON’DUR

Aktütün Karakoluna yapılan hain baskın sonucunda 17 evladımızın şehid olması tüm Anadolu insanını üzüntüye boğdu. Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül’ün açıklamalarından alıntılayacağım bir iki cümlenin dikkatinizi çekeceğini sanıyorum: “Bu hain saldırı nasıl yapıldı? Kimler yataklık etti? Böyle bir saldırıya kimler kolaylık sağladı? Bunlar da sonuna kadar takip edilecek ve herkese bunun hesabı sorulacaktır…” Dağlıca baskınından sonrada şuna işaret etmişti Sayın Cumhurbaşkanımız: “Bakınız, teröristler sınırı kolaylıkla geçebiliyor ve aynı karakola beş ay aradan sonra bir kez daha saldırıyorlar. Irak'ın kuzeyinden de yoğun destek veriliyor, teröristlere…” Barakalardan oluşmuş bir ve uluorta bir yere kurulmuş karakolumuzun baskına uğramasından sonra çeşitli değerlendirmeler yapıldı. Bendenizin bu konuda cevabını aradığım sorular ise şunlar:
· Hep istihbarattan bahsediliyor. Güpegündüz (gece olsa da fark etmez ya) 350 eşkıya nasıl karakol yakınlarına kadar gelebildiler? (Anlaşılan o ki ABD’nin de istihbarat falan verdiği yok, verdikleriyle dağı taşı bombalıyoruz. Görülüyor ki onlar anlık istihbaratı saldırganlara veriyorlar.)
· Siyaset yapmaktan sağlam bir betonarme yapı bile oluşturmaya vakit ayıramayanların kulakları çınlasın. Dindar insanlarımızın aldıkları nefesi bile sayanlar acaba teröristleri niye aynı dikkatle göremiyorlar, özeleştiri yapmayı düşünüyorlar mı?
· Saatlerce süren çatışmaya neden takviye birlikler gönderilmedi? Hani uçaklar ve helikopterler?
· Çatışmanın Genelkurmaya duyurulması neden geciktirildi?
· Karakolun merkezle irtibatını kimler geciktirdi?
· Sıkıştıkça suçu K.Irak yönetimine atanlar; bu baskının ‘içerden destek alınmadan’ olabileceğine inanıyorlar mı?
· Bu saldırının asıl kaynağının, pkk’yı da organize Ergenekon olduğu neden göz ardı ediliyor? Terörle mücadele ettiğini söyleyenler Ergenekon örgütü tamamen çökertilmedikçe bu tip olayların bitmeyeceğini, terör olaylarının şu anda taşeronluğunu yapan pkk olmazsa sağcı-solcu-dinci-türkçü-kürtçü-ulusalcı başka başka illegal örgütler tarafından da yaptırılabileceğini bilmiyorlar mı?
· Bu ısmarlama terör eyleminin, Ergenekon teşkilatına yeni önemli operasyonlar yapıldığı, Genelkurmay Başkanımızın Doğu ve Güneydoğumuzda halkla yakınlaşma adına yeni adımlar attığı, Şanlıurfa dahil olmak üzere bölgemizde çok büyük ekonomik yatırımların yapıldığı ve yerel seçimlere az bir zaman kala düzenlenmesi bir tesadüf mü?
· Bu eylemin DTP’nin kapatılma davasının arifesinde yapılması da manidar. Bu partinin kapatılmasını saldırıyı düzenleyenlerin ne kadar çok istedikleri belli değil mi?
· Pkk’nın bu eylemi tek başına yapamayacağı malum. Okyanus ötesi güçlerce pkk’ya ihale edilen bu baskının, aynı okyanus ötesi devletin büyük bir ekonomik buhranla karşı karşıya olduğu sıralarda olması ve bu sıkıntılarının sebebi olarak; BOP projesinin engelleyicisi olarak gördüğü başta Türkiye olmak üzere Pakistan ve İran’ı sorumlu tuttuğu, Pakistan’dan intikamını kaos yaratarak aldığı, Türkiye’den de bu şekilde terörle intikam aldıktan sonra İran’a yöneleceğinin sözünün edildiği sıralarda yapılması da bir tesadüf mü?
· Anadolu’muzda Kürt-Türk çatışmasını isteyenler menfur emellerine hiçbir zaman kavuşamayacaklardır. Kardeşi kardeşe düşman edeceklerini sananlar boşuna uğraşıyorlar. Ama Altınova’da olduğu gibi batıdaki illerimizdeki bazı münferit olaylar ulusalcılarca Kürt-Türk çatışmasıymış gibi gösterilmeye çalışılırken (bu konuda da Ergenekon şakşakçısı kartel basını, gazete ve televizyonlarında canla başla görevlerini yaptılar), doğu illerimizden 17 şehidimizin daha farklı şehirlere gönderilmesi aynı projenin parçası değil midir?
· Bilindiği gibi bugün Irak toprakları ABD işgali altındadır. Yani ABD kendi toprakları olarak görmektedir buraları. Saldırganların bu bölgeden geldiği de ortada. 5 Kasım 2007’de anlık istihbarat paylaşımı yaptıklarını söyleyen NATO’nun başındaki ABD, 1952’den bu yana NATO üyesi olmamıza rağmen neden daha önceleri de bu paylaşımları yapmamıştı acaba? Son zamanlardaki operasyonlarda sözü edilen anlık sözde istihbaratların yanlışlığından birçok sıkıntıların yaşandığı da dile getirilmekte. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Robert Wood, ‘timsah göz yaşlarıyla’ Aktütün Baskını'nı şiddetle kınadıklarından söz ediyor bir kuklacı edasıyla. 10 Eylül 2007’de İngiliz Daily Telegraph gazetesinde çıkan ”ABD subayları, askeri helikopterle düzenli olarak Kandil’e gidiyor ve teröristlerle toplantılar yapıyor” haberlerinin daha iğnenin ucu olduğu özellikle bölgemizde yaşayanlarca malum şeyler. Her şey apaçık ortada değil mi? Mayıs 2006’dan beri özgürce ve izzetlice ABD’den bağımsız bir şekilde politika uygulayan ülkemiz artık NATO ile olan ilişkilerini de yeniden gözden geçirmeli değil midir?
· Özellikle Güneydoğu’daki sorunların çözümlenmesinde önemli katkılar sağlayacak, barış havası oluşturup kardeşlik duygularımızı perçinleyecek olan yeni “Sivil Anayasa”nın gündeme gelmesini bile istemeyenlerin ve engelleyenlerin neye hizmet ettikleri artık belli olmadı mı? Başta AKP hükümetinin, bütün sivil toplum kuruluşlarının ve aydınların yeniden bu konuyu gündeme getirmeleri gerekmiyor mu?
E.Ahmet HATİP-
hatipce@gmail.com