27 Eylül 2015 Pazar

TÜRKİYE’NİN MiLLi MUHALEFET SORUNU

7 Haziran seçimlerine hazırlandığımız gunlerde, 12 Şubat 2015’tarihli Gap Gündemi yazımızı şu şekilde tamamlamıştık: “Türkiye’nin en büyük şanssızlığı, muhalefetin bahtsızlığı yani akıllı, yerli ve milli olamamasıdır. Şu, muhalefetçe kabul edilmeli, eski dönem kapanmıştır. Yeni Türkiye bütün bölge halklarının küresel sömürgecilere birlikte karşı durduğu, adalet ve özgürlüğün hakim olduğu bir projesi olan, bölgesel özgüveni yüksek ve güçlü bir ülkedir artık.”
26 Mart 2015’te ise yine Gap Gundeminde: “Türkiye'mizin muhalefet sorunu ise hâlâ devam ediyor. CHP ve MHP ne yazık ki Yeni Türkiyeli olamıyorlar, bir türlü değişen dünyayı, bölgeyi görmek ve anlamak istemiyorlar. AK Parti gitsin de isterse dünya yıkılsın, isterse Türkiye parçalansın, kan gövdeyi götürsün hiç umursamıyorlar. Yani "ya benimsin ya kara toprağın" anlayışından kurtulamıyorlar…HDP ise samimi olarak Turkiyelilesmelidir…” demistik.
Seçim sonrası Türkiye siyasetinde yaşadıklarımız bu sorunumuzu daha bir görünür kıldı. Üç muhalefet partimiz koalisyon beklentileri karşısında oy verenlerinin beklentisini karşılayamadılar, hükümet sorununun daha bir artması için gayret gösterdiler.
Muhalefet partilerimizin temel sorunu Yeni Türkiye’ye bir batılının/sömürgecinin gözlüğüyle bakmaları, anlamak istememeleri yani “milli” olamamalarıdır, gerisi sadece teferruattır.
CHP’nin koalisyon oluşturabilme çalışmalarındaki “reform” söylemleri apaçık statükocu eski Türkiye özlemi; HDP’nin seksen milletvekili ile TBMM’e girmişken kendilerinden beklenen barış sürecine destek vermek ve kalan sorunları birlikte çözmek yerine PKK’nın savaş çağrısı söylemine katılması ve terörden yana kavgacı bir dil kullanması,Turkiyeli olamamalari ; MHP’nin ise hiç kimsenin anlayamadığı her şeye karşı bir tavır takınması, diğer küçük partiler BBP ve SP partilerinin ‘muhafazakar tabanlarının inadına’ Yeni Türkiye karşıtı cephede yer almaları sadece ve sadece “milli” olamamalarıdır.
Anadolu insanımız bir türlü “yerli ve milli” olamayan Yeni Türkiye karşıtlarını tanımıştır. Batılı sömürgecilerin projelerine göre konuşan, onların istediği şekilde savaş çağrıları yapan terör destekçilerini de tanımıştır.
Anadolu insanımız, son günlerde “milli” kelimesini geveleyerek deforme etmeye çalışan, asıl anlamını laf cambazlığıyla değiştirmek isteyen; bir türlü “Yeni, Türkiye’yi” hazmedemeyen, batının sesi/yüzü kızarmaz gazete ve tv’lerin fitneci ve yalan söylemlerini de tanımıştır…
Anadolu insanımızın siyasi hayatımızdaki ihtiyacı; Yeni Türkiye’yi gerçek manasıyla anlayan, 2023-2071 milli gelecek misyonumuzu ilke edinen, ülkesindeki ve çevresindeki halklarla ilişkilerinde saygılı olan, barışı ve birliği esas alan, kendi devletinin milli politikalarında kendi ülkesine düşmanca muhalefet edebilecek kadar alçalmayan bağımsız-özgür ve her şeyiyle “milli” olan muhalefet partileridir.
Geleceğin Büyük Türkiye’sinde; sadece ülkesine hizmeti esas alan, ahlakın öncelendiği, misyon sahibi olan, birbirleriyle kavgacı değil barışçı,hayırda yarışan, birbirine saygılı, bütün kaygısı Anadolu insanımıza ve ümmete daha iyi hizmet etmek olan muhalefet partilerimiz olacaktır.
Yeni Türkiye’ye ayak uyduramayan partiler sonunda tarihe karışacaklardır.
***