17 Ekim 2007 Çarşamba

NİÇİN AHLAKI ÇÖKERTMEK İSTİYORLAR ?

18.02.2007
Toplumda evlilik dışı cinsel ilişkilerin yaygınlaşmasını Peygamberimiz (sav) tarafından şu şekilde dile getirilmiştir: "Zinanın çoğalması kıyamet alametlerindendir." (Buhari, Tecrid: 1/16) Ahlaki değerlerin, utanma duygusunun zayıflaması ise hadislerde şöyle tasvir edilmiştir: "Kıyamet yaklaşınca... kadınla yolun ortasında cinsel münasebette bulunacak kadar haya ortadan kalkar." (Taberani, Hakim; Son Zamanlarla İlgili Hadisler, s. 111) "Zina çocukları çoğalacak. O kadar ki kişi sokak ortasında kadınla zina edecek." (Kıyamet Alametleri, s.140) " "Bir zaman gelecek kadınla yolun ortasında zina yapılacak. Kimse buna itiraz etmeyecek." (Kıyamet Alametleri, s. 142)
Son dönemde herkesin gözü önünde açıkça yol ortalarında fuhuş yapmakta olan insanlara, gazete ve televizyon haberlerinde sıkça rastlanmaktadır. Bir yandan magazin vb. programlarla ahlak duyguları zayıflatılırken malumunuz hem içeriden hem de dışarılardan birileri zinanın suç olmaması konusunda ısrar edip durdular. Niye acaba hiç düşündünüz mü ?
Aile Araştırma kurumunun verilerine göre boşanma nedenleri çerçevesinde boşanma yüzdelerinin en önemli nedeni geçimsizlik ve terk ve onu takiben zina ve ekonomik kriz almaktadır.
Bu günlerde şehrimizi de bir şekilde etkileyen abartılmış töre haberleri ve filmleri saçmalıklarını da 'toplumumuzun maddi ve manevi çökertilmesi' senaryosunun bir parçası olarak görmek gerekir…
Bir başka açıdan büyük bir utanç vesilesidir ki genelevlerin kaldırılması için hiçbir çaba gösterilmemektedir. Ne yazık ki ülkemizde hayvan satılır gibi kadınlar satılmaktadır. İlginçtir ki, her köfteye maydanoz olan AB kredisi destekli sözde kadın dernekleri bu konuda devamlı üç maymunları oynamaktadırlar. 2000 yılında ABD Dışişleri Bakanlığının açıkladığı raporlara göre kadın ticaretinde 8. sıradayız(!)
Bir toplumun en önemli yapı taşı olan aile kurumunun çökertilmesinde zinanın etkisi ortadadır. Bazılerı zaten bu ayıbın çeşitli isimlerle alenileştiğini hatta vergilendiğini öyleyse bu günahın iyice meşru sayılması için neden batının çeşitli oyunlara girdiğini anlayamadıklarını söyleyebilirler. Bu konuda sizlerle paylaşacaklarımı "Bel'am" portresi ile içselleştirmek istiyorum. Böylece zina konusunda ısrarcı zihniyetin elebaşı olan; kendi kadınlarından başka bütün kadınların kendilerine cariye olduğunu kabul eden yahudilerin , tahrif edilmiş şekliyle sahiplendikleri Tevrat'tan alıntılarla ; zinanın toplumsal sonuçlarından sadece birini ve batılla işbirliği yapan alim "Bel'am" karakterini öğrenmiş olacağız. Türkçe kaynak olarak Mustafa İslamoğlu'nun " Yahudileşme Temayülü" Denge Yayınları - 1995 ' kitabından yararlandım. Milletimize 'zina' konusu ile beraber diğer haramlarda yapılan ısrarların nedenini ve batılla işbirliği yapan alimlerin yani Bel'am'ların sonlarının nasıl olduğunu anlayacağız. Konumuza önce yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'in Araf süresinin 175-176. ayetlerinin mealiyle başlayalım:
"Onlara şu adamın haberini de oku: Kendisine ayetlerimizi vermiştik. Onlardan sıyrılıp çıktı , şeytan da onu peşine taktı. Nihayet o azgınlardan oldu. Dileseydik onu o ayetlerle yüceltirdik. Ama o ,yere saplandı , hevasının peşine düştü. Onun durumu tıpkı şu köpek gibidir: Üstüne varsan da dilini sarkıtıp solur, bıraksan da dilini sarkıtıp solur. Ayetlerimizi yalanlayan toplumun örneği işte budur. Bu öyküyü anlat, belki düşünüp taşınırlar."
"Tevrat'taki kıssa ise şöyle : Hz. Musa liderliğindeki İsrailoğulları'nın çölde uzun süre dolaştıktan sonra , eski ülkeleri Kenan diyarına doğru ilerlediklerini gören Moab Kralı Balak ,ısrarla ülkesinin elden gideceği endişesine kapılır. Başlarında Hz.Musa'nın bulunduğu İsrailoğulları'na karşı yardım etmesi için kendi ırkdaşları olan ve Hz.Musa'ya denk olduğunu düşündükleri Bel'am'ı yardıma çağırır. Çünkü Bel'am'ın mübarek kıldığı mübarek olmakta, lanetlediği ise iflah olmamaktadır.(Sayılar,22/6) Bel'am ise bu davete karşılık Rab'den alacağı emre göre hareket edeceğini bildirir. Moab Kralı çok ısrar eder ve türlü dünyalıklar vadeder. Bel'am bir rivayete göre izinli olarak diğerine göre de izinsiz olarak yola çıkar. Yolda eşeği melek tarafından engellenir. O da ısrarla yoluna devam eder. Kral Balak'a Allah'ın kendisine söyletmeyeceği şeyleri söyleyemeyeceğini ifade eder. Bedduaya başladığında Kral'ın isteğinin aksine , İsrailoğularına lanet edeceği yerde onları mübarek kılar. ( Sayılar 23/7-10,18-24/3-9,15-24) Bel'am Kral'a Allah'ın lanetlemediğine lanet edemeyeceğini ,O'ndan emir aldığını , Allah'ın vahyine muhatap olduğunu ,yüce olanın bilgisini bilen bir kişi olduğunu ,Rabbin sözünü çiğneyemeyeceğini söyler. ( Sayılar,23/8,20;24/4,12,16 )
Bel'am'ın bu fikri sayesinde Moab Kralı Balak İsrailoğullarını yener. İsrailoğulları,Putperest Moab kızlarının putlara kurban edilen hayvanların muhtemelen mikroplu etlerini ve kendi bedenlerini İsrailoğularına sunarak onların disiplini bozar ,birliğini dağıtır , Allah'ın gazabını onların üzerine celbederler. Sonuç Tevrat'ta şöyle verilir: " Ve kavm Moab kızları ile zina etmeye başladı.Ve kendi tanrılarının kurbanlarına toplumu çağırdılar. Ve toplum yedi ve onların tanrılarına eğildiler. Ve İsrail Baal-Peor(putuna) bağlandı.Ve Rab'bin öfkesi İsrail'e karşı alevlendi." (Sayılar,25/1-3)
Tevrat'ta anlatılanları biraz daha detaylandıran İslami rivayetlerde Bel'am'ın resmi din adamı kimliğini tescil eder. " Moab'lılar 'onlara beddua et' dediler. O dedi ki : ' Benim elimde olmayan bir şeyi bana emrediyorsunuz.' Onlar dediler: 'Eğer Rab'bin onlara beddua etmenden hoşlanmazsa daha önce olduğu gibi bundan seni alakoyacaktır.' Başladı İsrailoğuları'na bedduaya... Lakin onlara beddua ederken dili sürçüp kendi halkına beddua ediyordu. Kendi halkının zaferi için dua etmek istediği zaman da ,dili sürçerek ,Allah'ın izniyle Musa ve ordusunun muzaffer olması için dua ediyordu. Toplumu :' Sen onlara değil bize beddua ediyorsun' dediklerinde , 'Benim dilim bundan başkasına dönmüyor. Kaldı ki onlara beddua etseydim bile kabul olunmayacaktı.' diye yakındı.' Lakin' dedi, 'size bir yol göstereyim . eğer yaparsanız onları yenersiniz : Allah zinaya çok gazaplanır. Eğer onlar zinaya düşürülebilirse,helak olurlar. Allah'ın onları bu şekilde helak etmesini umuyorum. Kadınlarınızı çıkarıp onların üzerine gönderin. Onlar yılları yollarda geçmiş seferi bir toplumdur, bu yüzden zinaya meyledip helak olmaları daha kolaydır.' ( Taberi - Camiu'l Beyan,6/123 )
Bundan sonrası kolay oldu. İsrailoğulları, peygamberlerini dinlemeyerek Moab'lı fahişelerle zinaya koştular. Moab'lı fahişelerin sunduğu putlara adanmış muhtemelen mikroplu etleri yedikleri için İsrailoğulları içerisinde salgın hastalık çıkmış ve kitlesel ölümlere (Taberi'ye göre 70 bin) sebep olmuştu. Ayetteki "hevasına uydu" ibaresini Kurtubi " Mala çok düşkün olan hanımının Müslüman İsrailoğullarına beddua etmesi için yaptığı ısrarlı taleplere uymuştu " şeklinde açıklar.Yukarıda anlattığımız olay ve benzeri azgınlıklar tarihte sayısız toplulukların yok olmasının ana nedeni olmuştur. Tarih tekerrürden ibarettir, sözü de ondan ders almayanlar içindir.

Hiç yorum yok: